8 Ocak 2013 Salı

Yeni Kurallar


Şangay'a yeni geldim ama Estonya ve Başkan Obama ve Clinton’un söylemekte olduğu bir şey hakkında düşünüyorum.

Wired dergisi geçen hafta Estonya devlet okullarının birinci sınıf öğrencilerine -ve diğer bütün sınıflara- bilgisayar programlamasını öğretecek bir girişimde bulunduğunu yazdı. Wired dergisi bunun sebebinin Estonya şirketlerinin programcı ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanması olduğunu söylüyor. 2003 yılında Estonya'da geliştirilen Skype'nin başarısı Estonya'da teknoloji endüstrisinin filizlenmesine yardımcı oluyor.

Estonya'dan gelen haberlerden sonra Londra'daki Guardian gazetesi online bir anket ile okurlarına şu soruyu sordu: '' Estonya'da okullarda 7-16 yaşındaki çocuklara kod yazmayı öğrenmeleri için bir fırsat verildi. İngiltere'de programlama okul gününün bir parçası olarak çocuklara öğretilmeli mi? Bütün bunları 2010 yılında 15 yaşındakilerin katıldığı küresel PISA sınavında matematik, bilim ve okumada bütün Dünya'yı geçen Şangay okul sistemini ziyaret ederken okumak çok etkileyici. Çin okul öncesi çocuklara programlama öğreterek mi cevap verecek?

Bütün bunlar bana Obama'nın kullandığı -ilk defa 1992 yılında Clinton tarafından söylenen- şu cümleleri kullanmaması gerektirdiğini düşündürdü: Eğer ''iyi çalışırsanız ve kurallara göre oynarsanız'' Amerikan sisteminin size iyi bir yaşam ve çocuklarınıza da daha iyisi için bir şans vereceğini beklemelisiniz. Bu mantra benim ve eminin diğer bir çok oy verenin aklındadır. Ama bir problem var. Bu mantra eskidi.

Gerçek şu ki, sizi iyi bir hayata götürecek bir iş istiyorsanız daha çok çalışmalısınız, düzenli olarak kendinizi yeniden keşfetmelisiniz, bir çeşit yüksek öğrenim görmelisiniz, hayat boyu öğrenme ile mutlaka ilgilenmelisiniz ve kurallara göre oynamalısınız. Bu bir slogan değil ama aksini söylemek insanları fazlaca yanıltmak olurdu.

Neden? Çünkü Clinton bunları 1992 yılında söylediğinde internet yeni ortaya çıkıyordu, neredeyse hiç kimsenin e-postası yoktu ve soğuk savaş bitmek üzereydi. Başka bir şekilde söylersek, hala yıkılmakta olan duvarlardan oluşan kapalı bir Dünya'da yaşıyorduk. Bu Nafta'dan ve küreselleşme ile bilgi teknolojilerinin birleşmesinden oluşan devrimden önce, sendikaların ve mavi yakalı çalışanların göreceli olarak güçlü olduğu ve Amerika'nın insanların oynadığı kuralların çoğunu yazabildiği bir Dünyaydı.

Bu Dünya gitti. Şimdi Dünya daha açık bir sistem. Teknoloji ve küreselleşme yüksek beceri gerektirmeyen işleri ortadan kaldırırken, sürekli olarak yeni işler için gereken beceri seviyesini yükseltiyor. Hayat boyu öğrenme orta sınıfa girmek ve içinde kalmak için şimdi her zamankinden çok daha fazla önemli bir hale geldi.

Fütürist Alvin Toofler'a atfedilen şu alıntı bu gerçeği yakalıyor: Gelecekte ''cehalet okuma yazma bilmeyenler değil, öğrenemeyen ve tekrar öğrenemeyenler üzerinden tanımlanacak.'' Herhangi bir şekilde durmak ölümcül.

Cumhuriyetçilerin Kongresine katıldığımda Times'daki meslektaşlarımı işlerinin ne kadar değiştiğini seyretmek etkileyiciydi. Bir muhabir normal bir günde şunları yapıyor: haber yapıyor, Web edisyonu için dosyalıyor, The International Herald Tribune için dosyalıyor, tweet yazıyor, Web edisyonu için güncelleme yapıyor, daha fazla haber yapıyor, başka insanların tweetlerini takip ediyor, kısa video çekiyor ve sonra gazete için haber yazıyor. Bugünlerde Times muhabiri olmak ister misiniz? Gününüz bu. Daha fazla ve akıllıca çalışmalısınız ve yeni becerileri hızla geliştirmelisiniz.

Kaliforniya Yüksek Okulları Rektör Yardımcısı Van Ton-Quinlivan bana günümüzdeki 4 temel beceri seviyelerini açıkladı. Birinci olarak ''şimdi'' hazır olan insanlar var. Bu insanlar doğru zamanda, tam olarak da işverenlerin aradığı becerilere sahip olanlar. Ton-Quinlivan işverenlerin bu işleri doldurmak için öncelikle yerel iş pazarına ve yerel okullara şans verdiğini ama bulamazlarsa bu kişileri bulmak için ''en kısa yolu'' aradıklarını ve bununda artık Dünya'da her hangi bir yer olabileceğini söylüyor. ''Şimdi hazır'' eleman bulamayan şirketler, sınırlı eğitimli ve sınırlı tecrübeli, hemen işe kaynayacak ''yakında hazır'' elemanları arıyor. Bunu bulamazlarsa ''işe hazır'' insanları işe alıyorlar. Bu insanlar iki ya da dört yıllık yüksek eğitime sahipler ve eğitilebilirler. Ama şirketler bütçeleri küçülürken bunu devlet okullarının yapmasını istiyorlar. Son olarak büyüyen ''hazır olmaktan uzak'' insanlar var. Bunlar liseyi bırakmışlar ya da lise diplomaları var. Bu insanlar ''iyi çalışıp kurallara göre oynamaya'' hazır olsalar bile iyi bir iş bulma şansları az.
Eğer yeni bir destek paketi olursa bir kısmı daha fazla insana daha fazla eğitim üzerine odaklanmalı. Bugün işsizlik oranları 4 yıllık okul mezunları için 4.1, yüksek okul mezunları için 6.6, lise mezunları için 8.8 ve liseden terkler için ise 12.0'dir.

Bu sebepte dolayı Demokratik Parti Kongresinde Clinton’un başlattığı ve Obama'nın desteklediği yeni mantrayı tercih ediyorum: ''Daha fazla Amerikalıyı Dünya’da yeni teknolojilerle ortaya çıkan işlere hazırlamalıyız. Bu yüzden insanlar için yatırım ‘’-daha fazla yüksek okul, Pell bursu ve meslek kursları-‘’ her zamankinden daha önemli. 

Thomas Friedman

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder